top of page

Bir delinin gittiği yol da bir yoldu...

  • Yazarın fotoğrafı: Feyza Nur SAĞLAM
    Feyza Nur SAĞLAM
  • 16 Haz 2023
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 30 Tem 2024


Deli bir ruhun bir ayna aradığı bir çağda, aynada görülecek olan şeyin ne olduğu tartışması hep mevcuttu. Ama önemli olan, deli olmak yahut aynada görülecek olanın güya "deli olanın kendisi" olması değildi. Önemli olan, o delinin yola çıkma amacı idi.


Çünkü, insanların bir sıfatmış gibi isim verip "deli" demelerinin bir önemi olmadığı gibi; yine insanların aynada görülenin kendimiz olmadığına yönelik beyanlarının da bir önemi yoktu. Önemli olan, bir ayna aramaktı. Önemli olan, güya deli olmak ve bu sıfatla birlikte, kendini görme arayışı içinde olmaktı. Deli de olsa; neydi, kimdi bilmek istiyordu. Zaten güya "akıllı" olan kesimin ayna ile işi neydi değil mi? Onlar akıllı olduklarına göre, kendilerini de bilmelilerdi. Kendini bilmeyen delidir demiyorum yahut her akıllı kendini bilir de demiyorum ben.


Ben sadece diyorum ki, zamanın birinde bir deli; yana yakıla bir ayna arıyordu! Bir deli de ayna arardı ve bir ayna arıyor olmak, yaşamaya çalışmanın bir ifadesiydi!


Zira o deliye ne yapıyorsun diye sorduklarında; belki cevabı "Ayna arıyorum." olabilirdi ama esasen bu cevap; "Yaşamaya çalışıyorum." demekti.


Ve işte bunu kimse bilmezdi. Çünkü o deliydi, ne yapsa yeriydi. Deli olduğu için görünmezdi ve görünmediği için de anlaşılmazdı o. Ve bir deli ayna arıyor ise, mantıklı bir yönü de yoktu ki bunun. Sorulan sorular ise, usulen sorulurdu öylece. Tıpkı, hep sorulan ama cevabı merak edilmeyen ve herkesin dilinde olan o soru gibi, "Nasılsın?" Sorusu gibi...


Evet, çağın birinde bir deli yana yakıla bir ayna aramaya devam ediyordu. Sanki hiçbir aracın geçmediği bir yolun ortasında, saatlerce günlerce ve aylarca yürür gibi, seçmiş olduğu bir yolda kendini sürüklüyordu. Yol uzundu, sonu görünmüyordu ve ıssızdı. Yalnızdı deli, tüm kilometreleri bir başına aşıyordu ve geriye kalan hiçbir şeyin önemi yoktu. Ne yol önemliydi ne de yolda olan kişi.


Ama durum böyle değildi. Bir şekilde durumdan haberdar olan bir gazeteci, yayımladığı habere şöyle bir başlık atmıştı: "Yolunu şaşıran deli, günlerdir yürüyor!" Görülmesi gereken, onun deli oluşu değildi oysa; görülmesi gereken o delinin seçtiği yoldu. Zamanın birinde bir deli, aynadakini merak ettiği için bir ayna arıyordu oysa! Ama o deliydi ya, sadece yürüyebilirdi ancak. Ve onun yürümek için seçtiği yol da ancak delice bir yol olabilirdi...


Bu yüzden de kimse görmüyordu onun seçtiği yolun ne cesaret istediğini. O yolu seçmiş olmanın ardındaki cesareti, o yolun getirecek olduğu yaşama gücünü, kimse görmüyordu! Göremezdi de! O delinin, sadece yaşamaya çalıştığını kimse görmüyordu! Kimse, yaşamaktan yorulan o delinin; dinlenmekten ziyade yorulacak olduğu bir yolu seçmiş olduğu gerçeğini görmüyordu msela. Kimse, hiçbir şey bilmiyordu. Çünkü deliydi ya o, yaptıklarının da bir önemi yoktu. Neyi neden yaptığı önemsizdi. Deliydi ya o; Görülmesi, anlaşılması gereken bir gerçek yoktu çünkü!


Ama zamanın birinde bir deli; yollara düşmüş ve tüm enerji kırıntılarını harcayarak yürüyor, yürüyor, yürüyor ve bir ayna arıyordu! Kimsenin ne düşündüğü, hakkında çıkan haberler ise umrunda değildi, onun tek umrunda olan şey o aynayı bulmaktı. Kafaya koymuştu çünkü, o aynayı bulacaktı!


Aynada görecek olduğu şey bir akıllı mıydı bir deli miydi, farklı yorumlar getirmişti insanoğlu ve belli ki sonuç meçhuldü. Ama bunun da bir önemi yoktu deli için. O sadece; bir ayna bulmak, aynaya bakmak ve sonra da aynadakini görmek istiyordu. Aynayı bulunca, gerçek ortaya çıkacaktı sonuçta. Aynayı bulunca görecekti işte, gerisinin bir önemi var mıydı ki?


Zamanın birinde bir deli, kendine bir yol seçmişti ve çıkmıştı o yola. Kafaya koymuştu, yolunu seçmişti ve gerisi önemsizdi!


Tek önemli olan bir şey vardı ki, o da; delinin aynada görecek olduğu kişiydi. Kim bilirdi? Belki de deli aynada gördükleri ile artık deli olmayacak idi. Kimse bilemezdi, deli de bilemezdi. Kimse de bilmesindi! En nihayetinde, yolun sonunda olacakları sadece deli ve bir de Allah bilecekti...


Evet zamanın birinde bir deli, yana yakıla bir ayna arıyordu.



Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Hakkımda

WhatsApp Image 2024-07-26 at 10.17.38.jpeg

İnsan dediğin, esasen bir puzzle parçasını oluşturan kişiliğinin; her bir parçasını öncelikle özenle tanımalı. Ardından o parçaların kendisinin bir parçası olduğunu bilerek onları kucaklamayı öğrenmeli. Böylece, her bir parçanın esasen bir resmi oluşturmak için ne derece öneme sahip olduğunu görmeli ve yine her bir parçanın hayatındaki varlığını korumayı amaç edinmeli. Ve işte burası da benim bir puzzle parçam ve çok daha ötesi... Çünkü yazmak, bir hayatta kalma meselesi... Her hal ile yazmak ise ondan çok daha ötesi...

Kategoriler

Zaman Akışı

Abone olun;

Abone Olun!

Abone olduğunuz icin teşekkürler...

© 2022 by Herhalile

bottom of page