Kendin ile birlikte yürümek üzerine...
- Feyza Nur SAĞLAM
- 24 Ağu 2022
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 30 Tem 2024
Issızlığın ve sessizliğin ortasında, tek başıma dolanıyor gibiyim.
Dokunsal benliğim, ellerimin çevremdeki otlarda gezinmesini sağlarken ben ise sadece ezbere adımlarla, yavaş adımlarla yürüyorum.
Önümde hiçbir engel yokmuş gibi hissetmek, gökyüzünün altında bir başına dolanmak, huzur veriyor.
Biliyorum, kafamdan geçmesi gereken düşünceler var. Çünkü, boş bir zihinle yürüyemez insan. Yürüyorsan, zihnin doludur yahut zihnin dolu olduğu için yürüyorsundur...
Benim ise aklımdan derin düşünceler yerine garip bir düşünce geçiyor; "Şuan bir fotoğraf makinem olmalıydı." gibi saçma bir düşünce...
Kendime sesleniyorum sonra. "Sahi mi?" diye. Tekrar soruyorum kendime, "Cidden şuan aklından geçen düşünce bu mu?" diye.
Bir cevap için bekleyip de kendimden bir ses gelmeyince, ellerim otların arasında dolanmaya ve adımlarım durmamaya devam ettikçe, tekrar soruyorum kendime. "Tüm bu her şeyin üstüne, onca senelik hayatının ve bu hayatın içine sığdırdığın her şeyin üzerine, gerçekten şuan düşünebildiğin tek şey bu mu?"
Ben bile inanamıyorum kendimdeki bu sakinlik imajına. Ama kendim beni inandırma amacından tamamen uzak ve doğal bir şekilde cevap veriyor bana; "Evet, şuan düşünebildiğim tek şey bu. Ve düşünmek istediğim."
Son söz söylenmiş gibi, susuyorum.
Ve içimdeki tüm bu muhabbetten uzak olan adımlarım devam ediyor ıssızlığın ortasında dolanmaya. Ellerim ise, eline bir yaprak almış ve sonsuza kadar saklayacakmış gibi tutuyor onu parmaklarımın arasında.
Sessizliğin ortasında ve masmavi gökyüzünün altında, bu manzarayı gözlerim gibi çekebilecek bir fotoğraf makinesi olmadığının bilincinde, bir fotoğrafçılık kursuna mi yazılsam diye düşünüyorum bu defa da.
Ve bir adım daha atıyorum, otların arasında...
Son Yazılar
Hepsini GörHayatımda olduğu için şükrettiğim birçok insan var. Bu yazıda kimi yazsam diye çok düşündüm. Hep de bir cevaba vardım aslında, en...
Comentarios