top of page

Yolculuklar çekiyor içim!

  • Yazarın fotoğrafı: Feyza Nur SAĞLAM
    Feyza Nur SAĞLAM
  • 2 Oca 2023
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 30 Tem 2024


Uzunca bir süre sonra, sonunda bir yolculuğun daha içindeyim. Yollar ve ben, buluştuk sonunda...


Yolculuk denilen şey, akılda hep uzun süreli olarak kabul edilmiş olsa da; bunun süre ile bir alakası yok aslında.


Zira yolculuk; yolda olma hali demek, zaman ile sınırlanmış bir yolda olma hali değil yani... O yüzden, gerek kısa süreli ve gerekse de uzun süreli olsun; tüm yolda oluşlar güzel. Tüm yolculuklar kendine özgü ve her biri birbirinden farklı yenilikler ile dolu. Ve özünde yolculuk; kendini bulma hali bir yandan da. Seni bekleyen düşüncelerine varma hali... Bir yere varmaktan öte, kendine varmak gibi... Varış noktasının çok ötesinde bir şey bu, bu bambaşka bir şey!


Ve bu günkü yolculuğum da tahminen bir saat süreli olarak başladı. Tekli koltukta seyreden yolculuğuma; bir bir geride kalan yolun kenarındaki ağaçlar, masmavi deniz ve gökyüzündeki bulutlar ile daha nice sayısız şey eşlik ediyor. Bir de kablolu kulaklığımdan gelen müzikler tabiki. Ve o müzikler arasında da özellikle tekrar tekrar dinlenilen günün müziği, yani Windmill/Lor...


Çoğunlukla bir şarkıya takılı kalırım ve günlerce onu dinlerim, ta ki önüme yeni bir şarkı çıkarana kadar... Ve bu defaki döngüde de şarkı diyor ki,


"Ağlayabileceğim bir yersin

(İstersem, üzgün olduğumda)"


Daha çok şey diyor da tabiki bizim gözümüze ilk çarpan kısmı bu. Zira dün gece de aklıma şöyle bir düşünce takılmıştı, "ağlayalı uzun zaman oldu" gibi bir düşünce... Herneyse, konu aslında ağlamak değil fakat her şeyin zıddı ile bilindiği ve zıddına dönüştüğü şu dünyada; şarkıdaki ağlamak sözü, aklıma gülmeyi getiriyor. Ve gülmek kelimesi de mutluluğu...


Ağaçlar bir bir terk edilirmişçesine minibüs tarafından geride bırakılırken ve güneş nine gözüme gözüme ışıklarını vururken; içimde bir tutam olsun hissettiğim mutluluk yüzünden korktuğumu fark ediyorum sonra. Ve bu bir aydınlanma değildi, bu, kesinlikle bir kararma idi.


Yaşadığım hüzün yılları ve sonrasında baki kalmaya kararlı gibi varlığını korumaya devam eden mevcut hüzünlerin getirdiği bir travma mı bu; yahut korkak biri olduğumdan mı veya her şeyin zıddına dönüştüğü gerçeğinin hemen mevcut bulunduğu endişesini taşıdığımdan mı bilinmez, fakat korkuyorum. Bunu hissedebiliyorum, içimdeki bu korkuyu hissedebiliyorum...


Oysa bu mutluluğu da hak ettik biz. Oysa mutluluk da bizim hakkımız. Hakkımız, değil mi? Öyle, öyle diye mırıldanıyorum...


Bakışlarımı güneş nineye çeviriyorum sonra, beni rahatsız ediyor olman sana bakmayacağım anlamına gelmiyor dercesine... Bir ışık görmek istercesine...


Ve bir süre sonra yüzümdeki baskın sıcaklık, bakışlarımın denize dönmesine neden oluyor. Bana; bir kayalık, bir sahil, bir kaldırım ve bir miktar yol mesafesinde uzak olan denizin sularının, bu mesafeden beni serinleteceği inancı içerisinde...


Ve bakışlarım denizde takılı kalmaya devam ediyor.


Korkumu hissediyorum sonra. Orda biliyorum, tıpkı ona takılı kalmamam gerektiğini bildiğim gibi...


Ve şarkı da bu anı beklermişçesine sesleniyor kulağıma, "Sen hala korkuyor musun?" Diyor...


Ve devam ediyor;


"Söylemen gereken hiçbir şey yok."


Tamam diye cevap veriyorum şarkıya.


Fazla söze gerek yok,

bugünü güzel yaşayalım,

korkuları bir kenara bırakalım dercesine...


Son Yazılar

Hepsini Gör

コメント


Hakkımda

WhatsApp Image 2024-07-26 at 10.17.38.jpeg

İnsan dediğin, esasen bir puzzle parçasını oluşturan kişiliğinin; her bir parçasını öncelikle özenle tanımalı. Ardından o parçaların kendisinin bir parçası olduğunu bilerek onları kucaklamayı öğrenmeli. Böylece, her bir parçanın esasen bir resmi oluşturmak için ne derece öneme sahip olduğunu görmeli ve yine her bir parçanın hayatındaki varlığını korumayı amaç edinmeli. Ve işte burası da benim bir puzzle parçam ve çok daha ötesi... Çünkü yazmak, bir hayatta kalma meselesi... Her hal ile yazmak ise ondan çok daha ötesi...

Kategoriler

Zaman Akışı

Abone olun;

Abone Olun!

Abone olduğunuz icin teşekkürler...

© 2022 by Herhalile

bottom of page