Geriye dönmek geçmişe, kendine dönmek geleceğe götürür...
- Feyza Nur SAĞLAM
- 24 Nis
- 2 dakikada okunur
İnsan, sevdiği adamla evlenince ve hayatında yeni bir aşamaya varınca; geri kalan her şey gitti sanıyor. Geçmiş, geçmişin etkileri, artık onu eskisi gibi etkilemiyor sanıyor. Artık iyiyim, sanıyor... Ama bir gün oluyor ki bilinci kayboluyor bir anda. Dünya ile bağı kesiliyor kısa süreliğine. Ve sonra kendine geliyor. Ne olup bittiğinden haberi olmuyor ilk saniyelerde. Etrafına bakıyor, kendine bakıyor ve ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Birilerinin onu tuttuğunu görüyor, kendini tutamadığını görüyor. Sonra ayakta olmadığını anlıyor, düştüğünü görüyor. Bu sahne çok da uzak sayılmazdı ona aslında ama yine de afallıyor bir süreliğine. Ardından ayağa kalkıyor, kolundan tutan birileri ile otobüsten dışarı atıyor kendini ve hemen ordaki kaldırıma çöküyor. Sanki bin yıllık yük omuzlarındaymışçasına çöküyor bulduğu yere. Ardından biraz gökyüzüne bakıyor, temiz havayı soluyor ve sakinleşmeye çalışıyor. Yanında ona eşlik ve yardım eden kadına teşekkürlerini sunup onu gönderdikten sonra, telefonunu eline alıyor ve sığınağını arıyor. Telefonun ucundaki "Geliyorum" diyen ses onu bir an şaşırtıyor, oysa şaşıracak ne var bunda değil mi? Ama zihninde o kadar uzun süre yanlız başına yaşayan biri için, onu ondan önce düşünen birinin varlığına alışmak zaman alıyor... "Geliyorum" diyen ses kafasında kalıyor... Evet, geliyor diyor kendine ve bekliyor. Onu bekliyor...
Kalkmıyor çöktüğü yerden sonra, o gelene kadar. Ağlamıyor da hiç. Ta ki o gelene kadar. Onun gelişi, hislerini ona geri veriyor sanki. Gözlerinin dolması da beklenmedik bir manzara değil elbette. O gelene kadar güçlüydü ama artık güce ne hacetti?
Güç... O güç değil miydi onu bir otobüste yere düşüren? Özünde bu bir başarı olsa gerekti aslında. Hayır saçmalamıyorum. Demek istediğim şu ki, vücudunda kalan son güç kırıntıları; onu yere düşürmüş ve özünde ona bir uyarı göndermişti: "Kendine dön."
Oysa ne kadar yolundaydı her şey. Oysa ne kadar yolunda olduğunu sanmıştı her şeyin. Ama yine olmuştu işte. Bedeni bir çığlık atmıştı. Çünkü kulakları, zihnindeki susmaz seslerden başka bir şey duymadığı için bedenin çığlıklarını duyamamıştı. Ve tablo netti artık. Geriye kalan her şey önemsizdi. Önemli olan kendiydi. Kendine "Dur artık!" diyebilmesiydi...
DUR ARTIK! Baksana karşındaki tabloya. Yıllar önce aynı şey yaşandığında da kendine bu cümleyi kurmuştun, "Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var." demiştin ve kendine dur demiştin. "Bir kez daha olmasın." demiştin. Ama bak, yine nerdeyiz? Hangi noktadayız? Nasıl geldik buraya? Hatırlıyor musun bu noktaya nasıl geldiğini? Hatırlamıyorsun değil mi? Hoş, hatırlasan buna engel olurdun. Hatırlasan, buraya gelmezdin. Ama dön artık. Sana geriye dön demiyorum bak, kendine dön... Geriye dönmek bizi bir yere götürmez çünkü. Ancak geçmişe götürür. Ama kendine dönmek, bizi geleceğe götürür. O yüzden kendine dön...
Comments