"İnsanoğlu her şeye alışır." mı?
- Feyza Nur SAĞLAM
- 5 Eyl 2022
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 30 Tem 2024

Uzunca bir süre önce; bir imtihan girdi hayatıma. Ve o imtihanı kabullenmek, alışmak, o imtihanla uzun bir süre yaşamak; zor bir süreçti. Gerek uykusuz geçen geceler gerekse bitmeyen düşünceler yüzünden susturulamayan bir beyin ve sakinleşmenin süreç aldığı öfke patlamaları da bunun yan etkisiydi. Böyle bakınca; çok da kabullenmiş gibi görünmüyorum, değil mi? Yani, bahsettiğim yan etkiler, o imtihanı sağlıklı bir şekilde aştığımı göstermiyor.
Evet, Fyodor Mihayloviç Dostoyevski'nin de söylediği gibi "Önce biraz ağladılar ama sonra alıştılar. Aşağılık insanoğlu her şeye alışır." ; insan her şeye alışıyor. Ama alışmak demek; hiçbir tepki vermemek demek değil.
Alışmak demek, onunla yaşamayı öğrenmek demek bence. Alışmak; kabullenmeyi içermiyor. Ve evet, daha sağlıklı olan duygu kabullenmek; alışmak değil...
Herneyse, konuya dönelim.
Her şey bir süreç istiyor ve alışmak da bu sürecin bir aşaması gibi. Uzunca bir süre önce, mutsuzluk ile yaşamaya alışmıştım mesela. O hüzün duvarı karşımda belirdiğinde, önce şok olmuştum. İçimdeki o güleryüzlü ve enerjik benliğimi bir kenara bırakmak zordu. Kendime tamamen zıt biri gibi davranmak da zordu. Ve bir noktada, kendimle çatışır hale gelmiştim, ben kimim diye...
Ama sonra, alıştım hüzün duvarı ile tüm benliğimin üstünü örtmeye...
Fakat çok sonra, çokça uzun zaman sonra, seneler sonra, o imtihan kısmen sona erdi.
Ve ben bu defa da şok oldum. O sevinç duvarını karşımda gördüğümde, şok oldum. Bir süre hiçbir şey hissedemedim. Sonra, yavaş yavaş mutluluğu hissetmeye başladım. Ve ne zaman ki mutlu hissettiğimin farkında olsam; yüzüme bir tokat yemiş gibi andan soyutlanıp düşüncelere boğuldum. Biraz geçmişe döndüm; yaşadıklarımı, hissettiklerimi düşündüm o anlarda. Ve anladım ki; üzeri kalınca hüzün duvarı ile çevrili olan benliğimi bulmam zaman alacaktı biraz. Üzerimdeki hüzün duvarını yıkıp atmam da bir süreç istiyordu.
Anladım ki, mutluluğa alışmamıştım henüz.
Evet, alışmak.
Mutluluğa alışmak...
Hayat ne garip değil mi? Daha doğrusu insan denen varlık.
Her şeye alışıyoruz. Mutluluğa da, mutsuzluğa da. Karşımıza ne çıkarsa çıksın; yaşıyoruz ya, yaşamak zorundayız ya, yaşamak için dünyaya gelmişiz ya, önümüze ne çıkarsa çıksın; başta biraz sorguluyoruz, öfkeleniyoruz, kendimizi ve etrafımızdakileri hırpalıyoruz, biraz ağlıyoruz, daha çok ağlıyoruz belki ama nihayetinde,
Alışıyoruz her şeye.
Ve, şunu düşünelim biraz:
Alışmasak ne olurdu acaba?
Comments