top of page

Sadece tüm bağlaçlar ile anlatılabilecek bir yolda olma meselesi.

  • Yazarın fotoğrafı: Feyza Nur SAĞLAM
    Feyza Nur SAĞLAM
  • 9 Şub 2023
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 30 Tem 2024


Önce yürüdük, sonra yolları yaptık.

Yürüdüğümüz için, yollar yapıldı.

Durmadık, yürüdük ve yine yürüdük.

Yorulduk sonra ve taşıtlar yapıldı.

Sonra yetinmedik biriyle ve taşıtların her çeşidini yaptık.

Bu sefer yürümedik belki

Ama,

Yoldaydık...

Çünkü,

"Yaşamak dediğin, bir yolda olma haliydi..."


Evet, bu bilinen bir hikaye.

Doğamız, yürümek üzerine, yolda olmak üzerine, yani, sanırım.

Yürümek için veya gitmek için geldik bu dünyaya sanki.


Çünkü neydi?

Çünkü yürümezsek, yol içimizde birikirdi...


O yüzden durmadık, kendimize de dur demedik.

Yürüdük ve yine yürüdük, yeri geldi gittik hatta.

Ama sonra yine yürüdük ve yine gittik.

Dedim ya, yoldaydık hep biz.

Yolda olmayı mi sevdik, yürümeyi mi yoksa gitmeyi mi peki?

Yok, soru bu değildi.

Cevaplar da bu soruda değildi.

Biz sanırım,

Durmayı sevmemiştik...


Peki, bir soru daha.

Kimle çıktık yola?

Kendimizle mi yoksa başka biri ile mi?

Yol dediğin;

Yalnızken mi daha güzeldi yahut yanında kendin dışında biri var iken mi?

Sahi,

Yol dediğin yalnız da yürünür müydü?

Yürünürdü tabi. O da soru muydu yani şimdi?

Hem biliyor musun?

Yalnız, yani sadece kendinle iken yürümek en güzeliydi.

Ve bir de şunu söylemek gerekir ki;

Bize yalnız gitmeler yakışırdı (!)

İçi sırlarla dolu sessiz gitme'ler hem de...


Ama bazen,

Bir noktada;

"Bu yol da yalnız yürünmez be!" diyebiliriz.

Yine,

Ve bazen,

"Yeteri kadar yalnız yol yürüdüm." de diyebiliriz.

Yine ve yine,

Ve bazen,

"Bundan sonraki yolları, biriyle yürümek istiyorum." de diyebiliriz.

Yine ve yine ve yine,

Ve bazen,

"Bu sefer yalnız gitmek istemiyorum." de diyebiliriz.

Olabilir.

Neden olmasındı?

Diyebiliriz bunları.


Çünkü neydi?

Çünkü üslubumuzu bozmadan, her şeyi söyleyebilirdik.

Çünkü neydi?

Çünkü üslup dediğin, kimliğimizdi...


Fakat,

Ama,

Umarım ve yine umarım ki,

Bu aşamadan önce, yani yalnız yürümelere yahut yalnız gidişlere dur demeden önce, yeteri kadar yalnız yol almış oluruz...


Ve son bir şey daha.

Bu sefer gerçek bir son.

Son bir soru, aslında.

Yorulduğumuz için mi taşıtları icat ettik yoksa yolu birlikte yürüdüğümüz insan ile birlikte yorulduğumuz için mi?

Yani,

Hani,

Her şey ihtiyaçtan bulunmuş ya,

Taşıt dediğimiz şey, sadece kendi ihtiyacımızdan mı bulundu?

Taşıt dediğimiz bu şeyi, ilk kim denedi mesela? Yalnız mı yol aldı bu taşıt ile o kişi?

Yanında biri var mıydı acep?

Varsa kimdi, neyiydi?

Kafamda deli sorular(!)...

Ve merak edişler...

Bitmeyen meraklar işte.

Daha da ötesinde, hadsiz meraklar (!)

Hem geçmişi hem de geleceği merak edişler...


Ve özünde, bir soru, özel bir merak konusu:

Yola kimle çıkılır?

İşte asıl soru bu...


Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Hakkımda

WhatsApp Image 2024-07-26 at 10.17.38.jpeg

İnsan dediğin, esasen bir puzzle parçasını oluşturan kişiliğinin; her bir parçasını öncelikle özenle tanımalı. Ardından o parçaların kendisinin bir parçası olduğunu bilerek onları kucaklamayı öğrenmeli. Böylece, her bir parçanın esasen bir resmi oluşturmak için ne derece öneme sahip olduğunu görmeli ve yine her bir parçanın hayatındaki varlığını korumayı amaç edinmeli. Ve işte burası da benim bir puzzle parçam ve çok daha ötesi... Çünkü yazmak, bir hayatta kalma meselesi... Her hal ile yazmak ise ondan çok daha ötesi...

Kategoriler

Zaman Akışı

Abone olun;

Abone Olun!

Abone olduğunuz icin teşekkürler...

© 2022 by Herhalile

bottom of page